Optogenetik tedavi epilepsi hastalarına umut oldu
Optogenetik Yöntemi Epilepsi Tedavisinde Yeni Bir Dönem Başlatabilir
UC San Francisco, UC Santa Cruz ve UC Berkeley’deki araştırmacılar tarafından sağlanan devrim niteliğindeki gelişme, epilepsi tedavisinde umut vaat ediyor. Optogenetik adı verilen bu yöntem, ışığa duyarlı genleri kullanarak nöronların aktivitesini ışık darbeleriyle kontrol etmeyi hedefliyor. Bu yeni tedavi yöntemi, epilepsi hastaları için umut dolu bir geleceğin habercisi olabilir.
Optogenetik Yöntemi Nedir?
Optogenetik, zararsız bir virüs aracılığıyla ışığa duyarlı genlerin belirli nöronlara aktarılmasını içeriyor. Bu sayede belirli nöronlar ışık darbeleriyle aktif hale getirilip susturulabiliyor. Yapılan çalışma, Nature Neuroscience dergisinin son sayısında yayımlandı ve Dr. Tomasz Nowakowski, bu yöntemin nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde devrim yaratabileceğini belirtti.
Cerrahi Müdahaleden Daha Az İnvazif Bir Yöntem
Geleneksel epilepsi cerrahisinde beyin dokusunun çıkarılması zorunlu olabilirken, optogenetik yöntem sayesinde doku çıkarılması gerekmeyebilir. Araştırmacılar, beyin dokusunu canlı tutmak için özel bir ortam oluştururken, genlerin doğru nöronlara iletilmesi için en etkili virüsü belirledi. Bu sayede beyin dokusunun analizi yapılarak nöronların elektriksel aktiviteleri incelenip patlamaları önlemek amaçlandı.
Uzaktan Kontrol ve Yüksek Hassasiyet
Araştırmada kullanılan uzaktan kontrol sistemi, araştırmacıların bölgeler arası iş birliğini güçlendirirken, bu yöntemin diğer nörolojik hastalıkların tedavisine de ışık tutabileceği belirtildi. Dr. Mircea Teodorescu, bu disiplinler arası iş birliğinin eşsiz bir başarıya imza attığını vurgularken, epilepsi ve benzeri rahatsızlıkların tedavisinde yeni bir bakış açısı getirebileceğini ifade etti.
Epilog
Araştırmacılar, optogenetik yöntemin cerrahi müdahaleye alternatif olabileceğine inanıyor ve Parkinson hastalığı gibi diğer nörolojik hastalıkların tedavisinde de umut vaat ediyor. Bu çalışma, bilim dünyasında büyük yankı uyandırırken, nörolojik hastalıklarla mücadele eden hastalar için umut verici bir geleceğin kapısını aralıyor.